Home decoration etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Home decoration etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2015 Pazar

Bir tadilat hikayesi - 1 Antre



Bu yıl yaz başında aldığımız, evimizi değiştirme kararı ile iki ay kadar istediğimiz niteliklere uygun yeni bir ev aradım. Aslında isteklerimiz oldukça makul olmasına rağmen sonunda anladım: 2-3 kişilik bir ailenin yaşayabileceği, 2 katlı ve bahçesi olan bir ev yok bizim buralarda...
Ve sonunda kendi evimizi yenileyerek burada devam etme kararı aldık.

Aslında bütün anlaşmalar yapılmış, planlar hazır olmasına rağmen yaz ayları Ankarada bahçede geçirdiğimiz, arkadaşlarımızla yiyip içtiğimiz en keyifli aylarımız olduğu için bu tadilatı Ekim ayında yapmaya karar vermiştik. Fakat bir Pazar günü İkea'dan gelen bir telefon bütün planları alt üst etti. Sadece birkaç gün geçerli mutfak kampanyası... Tabii İkea dan birşey alınca siz tutun 3 ay sonra getirin deme şansın olmadığı için kampanyadan alınan o dolaplar eve yığıldı... 1-2 hafta o yığıntının arasında sinirlerimiz gerilerek dolaştıktan sonra çok ani bir kararla tadilatı öne çektik. Bu kararımızdan tam 3 gün sonra tadilat başladı...

Tabii ki o 3 günde evi tamamen toplamak ne mümkün, neredeyse herşey ortada kaldı... Sadece, yıkılacak olan mutfak, banyo, antre gibi yerlerdeki dolapların içini boşaltabildik. Komik bir şekilde pek iyimserdik... Dedik ki biz evimizde kalırız tadilat sırasında...  nasılsa evde yıkılmayacak bir banyomuz var, yatak odalarında da boya haricinde iş yok... Tadilatın üçüncü günüydü, akşam bir tiyatroya gitmiştik... Saat 11 sularında evimize döndük ki, tozdan göz gözü görmüyor evde nefes almak mümkün değil... Bavullara ulaşamadığımız için battal boy çöp torbalarına, kullanma ihtmalimiz olan kıyafetlerimizi, buzdolabındaki yiyecekleri vs. tıkarak annemlerin evine bir göç gerçekleştirdik. 1 ayı geçkin bir süre orada yaşadık.. O sıra annemler yazlıktaydı... gecenin geç bir saatinde gelen bu üç kişilik şık fakat toz içinde, ellerindeki koca çöp poşetlerini sürükleyerek gelen, hafif asabi ve sinirleri gergin bu tuhaf grubu komşular görmediler şükür çünkü görselerdi gecenin o saati ürkerlerdi kesin...

Bu tadilat oldukça kapsamlı bir tadilat oldu, evin içinde duvarlar yıkıldı, başka yerlere yeni duvarlar yapıldı. Evin giriş katındaki tuvaleti bu eve yıllar önce taşınırken iptal ettirmiştik antre'nin pek küçük olması sebebiyle... Fakat bu yıllar içinde problem olmaya başladı, hem gündelik hayatta hemde hastalık/ameliyat gibi durumlarda. Mesela eşim kalça ameliyatından sonra 1-2 hafta salona gelemedi çünkü her tuvalet ihtiyacında 1 kat aşağı yada yukarı çıkması pek güvenli olmayacaktı, Aynı şekilde benim sırtım tutulduğunda salonda insan içinde yattım birkaç gün ama her çıkışım ve inişim eziyet oldu bana... Bu sebeplerden dolayı yıllardır günün birinde bu evi tekrar yaptırırsam o minicik alana tuvalet nasıl sığdırırım diye planlar yapmaktaydım zaten.

Bu alanımın ölçüsü 2.20cm ye 1.60 cm. Eskiden burada yüksekçe 2 ayakkabı dolabı ve büyükçe bir palto dolabı vardı, şimdi ise aynı alanda bu saydığım dolapların yanısıra bir de minik tuvaletim oldu. Çok komik bir şekilde kimse oradaki tuvaleti algılamıyor çünkü tavana kadar aynalı bir ayakkabı dolabının 2 kapısı ayakkabılığa açılırken bir tanesi ise dolabın arkasındaki tuvalete ulaşıyor.. Kapaklar kapalı olduğunda ise kapaklarda kulp olmadığı için orası aynalı bir duvar görünümünde. Bastığın zaman kendinden açılan çıt çıt sistemi ile işliyor. Palto dolabı ise bu aynalı dolabın tam karşısındaki artık olmayan duvarda. Bu duvar antre ile mutfağın arasındaki 20 cm kalınlığında bir duvar idi. Mutfak dolaplarının derinlikleri 60 cm ken sadece bu yıkılan duvara denk gelen modülünün derinliğini 40 cm. Dolayısıyla 20 cm de oradan kazanarak 40 cm derinliğinde bir portmanto sığdırmayı başardım.

This summer after trying and not succeeding to find a better house to move into, we decided to renovate our house. The renovation was tough as we knocked of some walls and setup new ones and we were actually living in the house with all our furniture and stuff. Though after 3 days of the renovation process we fled to my mum and dads house as the dust in the air made it impossible for us to breath.
We went through a big renovation and the first thing we had done was to add a small powder room to the entrance floor where our living room was. The problem was this space was very small 2.20cm-.160cm. It originally had a big shoe cupboard and one closet for the coats. Now in the same space we have a small powder room besides the same size cupboards. I had been trying to figure out how this could be possible for many years so this was the time to implement my plans. It's very funny though, because nobody can find the toilet in this very small space. This is because this toilet is behind a ceiling high shoe cupboard that has 3 mirrored doors. While 2 off the doors open the shoe cupboard, one is the entrance to the toilet. Besides this, when they are all closed it looks like a mirrored wall as the doors do not have any handles. They operate with a push open hinge...
The coat closet is in the wall space that doesn't exist anymore, just opposite this mirrored cupboard: This wall was a 20 cm thick wall separating the kitchen from the entrance. All the kitchen cabinets are 60cm deep except from the one that is corresponding this wall. So in the end I earned another 20cm from this kitchen cabinet and managed to squeeze a coat closet 40 cm deep.

Mutfak ve yıkılan duvar
Kitchen and to knocked of wall


Yeni tuaveletin yeri
The powder room space



Sokak kapısından ayakkabı dolabı-tuvalet kapısı
Shoe cupboard-powder room sight from the exterior door

Tuvalet kapısı
Powder room door


Ayakkabı dolabı
Shoe cupboard

Salondan ayakkabı dolabı-tuvalet kapısı - aynadan yansıyan görüntü ise palto dolabının kapakları
Shoe cupboard-powder room sight from the living room - The reflected image is the coat closet


Aynalı dolabın karşısındaki palto dolabı
The coat closet opposite the mirrored cupboard


Yeni eklenen tuvalet:  Burası 80 cm genişliğinde ama lavabonun arkasındaki duvar tamamen ayna kaplı olduğu için çok büyük geliyor herkese (Minibüs resmi aslen karşı duvarda asılı)
The new powder room : This space is only 80 cm wide but as the wall behind the sink is covered with a mirror everyone percieves the space to be a lot bigger ( The picture of the Camper is actually on the opposite wall) 








Not: 
Banyo dolabı: İkea-Silveren/lillangen (60x27x94)
Tuvalet kağıtlığı: İkea-Ragrund
Lavabo üstü ince raf: İkea-Ribba çerçeve rafı
Yer seramik: Vitra Pera beyaz (tuvaletin yerine aldığım seramiğin markasını hatırlamıyorum, yurtbay yada hitit olabilir)

Notes:
Vanity unit: İkea-Silveren/lillangen (60x27x94)
Toilet paper holder: İkea-Ragrund
Shelf over the sink : İkea-Ribba frame shelf
Floor seramics: Vitra Pera white

6 Şubat 2015 Cuma

Kanepe yenileme - Sofa renewal

Bu sene oğlum artık yurtta kalmak istemeyip eve çıkmak istediğine bizi ikna edince evdeki bazı mobilyaları ve eşyaları onun yeni evine gönderdim. Hal böyle olunca bodrum katta iki koltuk haricinde oturacak yer kalmadı. Niyetim bir L kanepe almak idi aslında. 
Yıllar önce  eve misafir geldiğinde yatak olarak kullanabileceğimiz (ki o dönem ailem yurt dışında yaşadığı için senede bir gelirlerdi) rahat bir kanepeye ihtiyaç duyduk. Her ne kadar beğenmesek de bütçemize uygun olduğu ve yatak olarak rahat olduğu gerekçesiyle bu kanepeyi almıştık. Yıllar geçti ve artık evde düzgün bir misafir odası olmasına rağmen ben bu kanepeyi bir türlü atamadım. Oğlum büyümüş ve arkadaşlarını yatıya eve getirmeye başlamıştı. Dolayısıyla çok nadir de olsa işime yarayan bu kanepe yıllarca evde gözümü tırmalaya tırmalaya kaldı. 
Günün birinde döşemelik bir parça kumaşı çok uygun fiyata bulunca bu kanepeyi kurtarabilirmiyim  acaba diye düşündüm ve aldım. Kaplayınca ve üzerine renkli yastıklar da dikince hiç fena olmadı. Bu kanepeyi alırken birkaç sene kullanır ve paramız olduğunda atar yenisini alırız demiştik ama kadere bak ki 20 yıldır bizimle...
Aslen niyetim sararmış çam rengi kolları da kumaş ve sünger ile kaplamak idi ama kumaşım yetmeyince kollar açıkta kaldı. Şimdilik üzerindeki yastıklar dikkatimi dağıttığı için bu kollar çok beni rahatsız etmiyor ama ettiği zaman belki onları da boyar yada başka bir çare düşünürüm.   
  
As this year my son convinced us that he needed to rent a flat instead of staying in the university dorm, I arranged some furniture and stuff from our house to his new flat. In the end I was left without much place to sit in the basement floor. My intention was to buy a corner sofa bed.  
Years ago we had a need for a comfortable sofa bed for staying over guests (at that time as my parents were living abroad they were comming over to stay once a year). Although we didn't like it, we'de bought this sofa bed as it was suitable for our budget and comfortable as a bed. Year passed and we arranged a proper guest room but still I couldn't get rid of it. My son had grown up and had started bringing his crowded friends home to stay. Hence this irritating sofa that we only used once in a while stayed in the house.
One day I found a cheap upholstering piece of fabric, bought it thinking if I would be able to save this sofa. It didn't turn out bad when I covered the sofa and sew some cushions for it. When we first bought this sofa we'de decided to use it for a few years and buy a nice one when we have extra money to do so but fate made it stay for 20 years...
Actually my intention was to cover the pine arms that turned yellowish in time with a batting and fabric but as as the fabric was scarce I couldn't do so. For now the cushions on it distract my attention from the arms so I'm not too much bothered with them but when they start bothering me I will think of something. 















23 Ağustos 2014 Cumartesi

Küçük bahçe - Tiny garden

Bu yaza damgasının vuran en önemli şey bahçe tadilatımız oldu. Aslında eşimin ameliyatından sonra en önemli şey demeliyim, neyse ki eşim de epey bir süredir "yapılacak işler" listesinde duran kalça protezi ameliyatını oldu ve tez zamanda tekrar normal hayata geri döndü.
Evimizin minik bahçesi çimle kaplıydı ve biz çimleri suladıkça bahçe, evin etrafındaki betonla beraber aşağı çöküyordu. Defalarca betonu ve üzerindeki taşları değiştirmeme rağmen yine çöküntü oluyor, taşlar patlıyor ve tatsız bir görüntü ile bizi baş başa bırakıyordu... Bu kez bir aydan fazla süren bir tadilatla kalıcı çözüme ulaşmak adına bir adım attık. Umarım...
Daha da ötesi artık bahçemizde çim yok. Dünya bu kadar hızla susuzluğa doğru giderken çok miktarda suyu çimleri canlı tutmak adına bahçeye akıtmak bana çok kötü geliyordu zaten... Neyse lafı uzatmayayım, sizi resimlerle baş başa bırakayım...

The most important thing about this summer was our garden renovation. Actually I should say it's the  most important thing following my husbands operation. My husband has had the hip prothesis operation that was waiting in our "to do" list for quite a while and has rapidly recovered back to his normal life.
Our tiny garden was covered with grass and as we watered the grass, the garden was sinking down together with the concrete surrounding the building. Although we had fixed the concrete and changed the tiles a couple of times we always ended up in the same unpleasant view. This time with more than a month of contruction work we took a step for a permanant solution. I hope...
Now we don't have grass in the garden. Actually while the world is rapidly going to drought, I was feeling bad about pouring loads of water to the garden in the sake of keeping the grass alive... Now I'll leave you with the photos...













4 Mart 2014 Salı

Teneke resimler ve Öncesi/sonrası Banyo

Demin baktım da taaa Ekim ayında başlamışım banyom la boğuşmaya. Kırmızı olan tüm banyo mobilyasını boyamıştım beyaza, sıra gelmişti süslemeye. İki tane yapmayı planladığım şey vardı, seramikleri boyamak ve banyoma metal resim asmak. İlkinden vazgeçtim çünkü yaptığım araştırmalar sonucunda yapacağım işe güvenemedim. Boyamak istediğim seramiklerin büyük kısmı küvetin içindeydi (dolayısıyla hep sulu bölgede),  projem tutmaz ve görüntü kötü olursa bununla yaşamakta zorlanacaktım, cesaret edemedim... İkinci dileğimi ise hiç şahsen tanımadığım fakat blogu sebebiyle adım adım takip ettiğim bir arkadaşım yerine getirdi. Bu kişi muhtemeldir ki çoğunuzun o muhteşem fotoğrafları ve güzel anlatımıyla tanıdığı, bildiği "Sahildeki ev" blogunun sahibi Ayşegül (Ola ki karşılaşmadıysanız blogunu görünce bana hak vereceksiniz) . Taa Ekim ayında (yada Kasım) bir gün kapı çalındı ve bir paket geldi. Ben dilemiştim bir tane, paketin içinden çıktı iki tane... Nasıl sevindim çünkü yıllarca her yerde gördüğüm o metal tabloları günlerce mağazalarda, pazarda hatta internette bile aramış ve bulamamıştım. İkisine de bayıldım ama bir tanesi benim tamda istediğim tablo çıktı.

I just had a look and realized that I'de started to struggle with my bathroom in October. I'de already changed all red colored bathroom furniture to white and it was time for some decoration. I had two things in mind that I'de planned to do, one was to paint the tiles and the other was to hang a metal picture on the wall. I changed my mind for the first one as after all the research I did, I didn't quiet trust what would come out. Most of the tiles that I'de planned to paint were inside the bath tub ( a very wet area) and if my plans didn't turn out to be acceptible I would have a hard time living with this scene, so I didn't dare to go on. ... As for my second wish, a friend that I follow every day from her blog but do not know in person, made it come true. This friend Ayşegül  is the owner of the blog "Sahildeki ev" which probably most of you know from her brilliant photos and her fluent narration (If you havn't come across her yet you will undertsand what I'm talking about ,when you see her blog) . It was October ( or maybe Nowember) my door rang and I recieved a package. I'de only wished for one but two came out of the package... I was soo happy as I'de been trying to find these metal pictures for days; in the shops, at the market and even in the internet, but wasn't able to find them. I loved them both but one was just the one that I'de been looking out for.


Hayalim bu yukarıda görünen raf, resim, kitap, süs kombinini banyoda klozetin üzerine asmak yönündeydi. Banyom o kadar küçük ki başka duvar yok (küvetin içinde kalan duvarlar hariç). Fakat eşim "bütün elektik kabloları o duvarda, matkapla delerken çarpılabilirsin deyince yapamadım. Şimdi bu resim nerede asılı derseniz, daha sonraki bir yenileme projemin bir parçası oldu, sırayla paylaşacağım...

My dream was to hang this shelf, picture, book, decoration combination just behind the toilet seat in the bathroom. The bathroom is so small that ther is no other wall ( except from the ones inside the bath tub) But when my husband said "all the electricity cables are inside this wall you may get struck by electricity while you're drilling a hole on the wall " I couldn't go on. If you're saying then where is this picture combination hanging, it became a part of another renewation project and I will share it later...

Diğer tabloya gelince, evin içinde muhtelif yerleri gezdikten sonra kendine en uygun yeri iki hafta önce buldu, bende "evet yaa, işte burasıymış bu resmin yeri" huzuruna kavuştum.

As for the other picture, after wondering around in different spots of the house it found it's place two weeks ago and made me peacefull thinking "yes, this is the right place for this picture".


Burası bizim bodrum katındaki banyomuz. Bu büyükçe bir banyo, bana karanlık geldiği için pek kullanmıyordum ve o yüzden de pek ihmal edilmiş durumda idi ama resmi takınca bana bir şevk geldi, lambasını değiştirdim, biraz süsledim ve bir anda kullanılabilinir, güzel bir yer haline geldi...

This is our basement bathroom. It is moderately big but as I found it to be too dark I wasn't using it much, so it was deserted in a way. But as soon as I hung the picture I gained my enthusiasm, changed the lighting, decorated it a bit and it turned out to be a very usable nice place. 



Bu tabloların yanında da çok zarif bir teneke kutu çıktı, o da hobi odamda hemen yerini aldı...

Besides these pictures there also was an elegant tin box which immediately found its place in my hobby room. 






Bu da banyomun son hali. Zaten birinci yaptığım değişimi burada paylaşmıştım. Banyo o kadar minik ki içinde resim çekmek bile çok zor, ancak bu kadar çekebildim. Zaten bundan fazla bir klozet birde küvet var...

And this is the last state of my bathroom now. I'de already shared my first renewal in the bathroom here. The bathroom is so small that its even hard to take pictures, thats all I could get. Any way there's only a bathtub and a toilet seat apart from this... 








29 Mayıs 2013 Çarşamba

Her şey böyle başladı - It all started like this

Şimdiye kadar oturduğum evlerin hepsi eski evlerdi. Eski yapıları severim ve tercih de  ederim yeni bir yapıya, tabii bakımlıysa... Eski yapıları sevmemin bir çok nedeninden biri pencerelerinin büyük olmasıdır. Pencereler büyük olunca ev aydınlık ve ışıl ışıl olur... Şimdi oturduğumuz ev ise ise yeni yapılardan. 15-16 sene önce taşınırken evi baştan aşağı  biz tasarladık o günkü  ihtiyaçlarımıza ve zevklerimize göre. Pencere büyüklükleri nispeten az olan bir evde de hiç oturmadığım için evin tüm sabit mobilyalarını (ve diğerlerini) koyu bir ahşap rengi seçmişim zamanında. Ama yıllar geçtikçe ev zaten bana karanlık geliyor, o koyu renk ahşaplara hiç bakamaz oldum. Yıllar itibariyle evin tüm mobilyalarını beyaza boyadım, attım beyaz bir şeyler aldım ama bir türlü elim evin minicik girişindeki kocaman portmantoya gitmemişti, ta ki bugüne kadar.

Up to this one all the houses that I've lived in were old buildings. I love old buildings and certainly prefer them to new ones, of course if they are well looked after... One of the reasons that I love old buildings is that their windows are big. When windows are big the house is full of light, bright and shiny... The house that we now live in is a new building. 15-16 years ago when we first moved in to this house we designed every small detail of the house according to our needs and tastes at that time. As I had never lived in a house that had relatively small windows I'de chosen a dark wood color for all the immovable furniture (and the others) of the house. But as years passed I was disturbed of the darkness of the house and started to dread looking at the dark wood color of the furniture. In the past years I painted all the furniture into white or exchanged them with white furniture but I wasn't brave enough to do the same to the huge shoe and coat closet in the tiny entrance of the house... till now...





Aynadan görüntü - Image through mirror

Girişte bulunan ıvır-zıvırı ortadan kaldırmak için bu çantalar dizinini de yaptım... Çatı arasında bulduğum Ikea askıya astım.



I also made these bags to put away all the junk that lies around in the entrance... I hung it to the Ikea hanger that I found in the attic. 





Kulplarımı da Zara home dan aldım - I bought the handles from Zara home



Dolaplar boyandı, minik pencerenin rengi gözüme takıldı... O'da beyaz oldu...



The closet was painted, I eyes got stuck on the little window... It turned into white also...


Sonra gözüm salona açılan kapıya takıldı, dedim ki kendime SADECE bir tarafını boyayım bari...

Then my eyes caught the door opening to the living room, I told myself I will paint ONLY one side of it...



Sonra kendime dedim ki, niye bir taraf, öteki tarafını da boyamalıyım...

Then I told myself, why paint only one side, I need to paint the other side also...

Salondaki pencere ve terasa açılan kapı, o zaman onları da boyamalıyım... Ama SADECE tek taraf...



The window and the terrace door in the sitting room, then I need to paint them too... But ONLY one side...




Yazın pencere ve kapı açık oluyor ve ben öteki korkunç tarafını da görürüm o yüzden öteki tarafını da boyamalıyım... ( ve tabii ki boyadım)
In summer when the window and the door is open I will see the other horrible side so I need to paint that also... (of course I did)

Ööööh mutfağın pencersi korkunç görünüyor, bu da kesinlikle beyaz olmalı... Ama sadece tek taraf...
Ohhh the kitchen window looks horrible, that certainly has to be white also... But only one side...




Sonuçta mutfak penceresi tek tarafı beyaz olan tek şey oldu. Açılı bir şekilde bakıldığında öteki tarafı görülüyor ama ben şu aşamada ona düz bir açıdan bakmayı tercih ediyorum. Muhtemelen daha da abartırdım ama o kadar yoruldum ki ve yapmam gereken başka bir şeyler vardı, o yüzden 5 günün sonunda durdum. Günün birinde "her şeyi beyaza boyayalım" operasyonuma devam edeceğim ama şimdi değil. Biliyormusunuz, geçen sene evi boyatırken boyacılardan istemiştim bu beyaz operasyonunu pencerelere uygulamalarını ama "yenge sen anlamazsın, olmaz" dediler. Artık kesin koşulda biliyorum birisi bir şey yapılamaz derse bunun tek bir anlamı var "denemekle uğraşamam". Aaaa, burada söylemem gereken önemli bir şey var, bu işlemi yaparken hiç zımpara yapmadım, hazırladığım kara tahta boyasını kullandım (Turuncu oda'ya teşekkürler). O yüzden biraz pütürlü oldu. Benim daha önce boyadıklarım gibi pürüzsüz değil ama ben her ne kadar bu pürüzsüz, yumuşak dokuyu çok seviyor ve tercih ediyorsam da böyle bir yöntemin varlığını öğrenmek çok iyi oldu, eğer ki bir de zımpara yapmış olsaydım zımparası, temizliği derken hiç işin içinden çıkamazdım.

Well the kitchen window turned out to be the only one side painted white. You can see the other side when you look at it from an angle, for now I prefer to look at it from a straight angle. I probably would have gone further but I was so tired and had many other things needed to be done so I stopped, I had to stop in the end of 5 days. Some time I will continiue on my "paint every door and window white" operation but not now. You know what, last year when we had our house painted I asked the painters to do this white operation on the windows but they said it can't be done. I certainly know now that when someone tells me something can't be done its just means "I can't be bothered to try".  Ohh, the important thing I need to say is that I didn't sand anything I used the chalkboard paint that I'de prepaired (my thanks to Turuncu Oda) ... So everything has a granuled touch. The previous stuff that I painted is smooth and soft and although I love and prefer this kind of touch it was good for me to learn this method as if I had done this by sanding them I would be stuck in their sanding and cleaning. 



Beni antrede şu anda tek rahatsız eden şey evin sokak kapısı. Sanıyorum ki bir sabah uyanacağım, bu kapıyı göreceğim, delirip beyaza boyamaya başlayacağım ve hissim bunun olmasının çok uzun sürmeyeceği yönünde.

This is the only thing that bothers me in the entrance. The door. I think one morning I will wake up, see this door, turn crazy and start painting it white and I feel this won't take long to happen. 


8 Şubat 2012 Çarşamba

Benim İkea mmm - My Ikea

Neden benim İkea mmm dedim, anlatayım... 25-30 senedir her bulduğum yerde İkea ya gidip orada saatlerimi geçirdim. Hatta annem-babam-kardeşim İngiltere de yaşarlerken (o sıra ben üniversitem sebebiyle burada kalmak zorundaydım) ben ne zaman yanlarına gitmeye kalkışsam beni İkea ya götürme planları yaparlardı. Beni götürüp, İkea nın içinde bırakıp bir kafe de veya pub da zaman öldürmeye çalışırdı zavallı babam. (açıldığı saat girip, kapanıpta beni attıkları zamana kadar kalırdım) Neler taşıdım neler taa oralardan buraya...(mobilya bile...). İstanbulda açılınca ise arkadaşım Pelinin üzerinde aynı etkiyi bıraktığım için yıllarca da o,  her gördüğünde beni İkea ya götürdü. Tabii İstanbuldan Ankara yada bir sürü şey geldi. Sonunda Ankara da açıldı, ben huzura erdim ve İkea nın büyük parça mobilyalarını da alabilmeye başladım. O yüzden Ankara daki İkea yı benim için açmışlar gibi hissediyorum.
Sizinle İkea dan aldığım besta mobilyamı ve bunu planlarken kullandığım besta planlayıcısını paylaşmak istiyorum. (ola ki bilmiyorsanız)

Why did I say my Ikea?, I will explain... for the last 25-30 years I spent hours in an Ikea that I could find. When my mum-dad-brother was living in the UK (I had to stay here because of my university), whenever I decided to go to visit them they were making plans to take me to İkea. My poor dad was driving me up to the location, leaving me inside and trying to kill time in a cafe or pub nearby. (I used to stay inside from the time that it opened till it was closing and they kicked me out). You can't guess what I carried here all the way from there. (even furniture)... And when it opened in Istanbul because I had the same effect on my friend Pelin, whenever she saw me she carried  me to İkea for years. Of course I carried lots of things from İstanbul to Ankara. In the end it opened in Ankara and I'm relieved and I am able to buy big pieces of furniture on tops. That's why I feel that they opened an İkea in Ankara for me.
Today I want to share my besta furniture and the besta planner that I used while planning. (In case you don't know)


Evimde neredeyse 4 metre olan bir duvarım, yemek yeme alanını daraltan bir büfem ve ortalıkta ıvır zıvır bir sürü eşyam vardı bir zamanlar. Şimdi hepsi bu dolapların içinde (hatta boş yer bile kaldı). Bu ürün çok çeşitli renk ve ebatlarda parçaları olan bir ürün ve en uygun şekli için plan yapmak bu planlayıcı ile çok kolay... Planlayıcının linki aşağıda fakat maalesef ingilizce ama ben İngilizce bilmeyenler için Türkçe açıklamalı bir eğitsel hazırladım. BURAYA tıklarsanız eğitseller bölümüne direkt yönlenirsiniz. Orada dilediğiniz eğitselin açıklamasına tıklarsanız da sizi açıklamalara götürür. Öncelikle bu planlayıcının linki...


I had a 4m wall, a cupboard narrowing my dinning area and a lot of bits and pieces lying around in my house. Now all of them is inside these cupboards (I have empty space left). This product comes in various colors and sizes and it's very easy to plan the most appropriate shape with this planner. The link of the planner is below and it's in English so I prepared a Turkish tutorial on how to use the planner. Sorry, it doesn't concern you after this if you are able to understand what I'm writing. But still if you want an idea of the tutorial you are welcome HERE... From the tutorial section you need to click on the desired tutorial's explanation under the picture