13 Şubat 2015 Cuma

Sevgilim olur musun? - Will you be my valentine?

Sevgililer günü ne zamandır kutlanıyor ülkemizde ben hatırlayamıyorum. Tek hatırladığım oğlum küçüktü  ve arkadaşlarımız sevgiler günü diye hepimize bir yerde rezervasyon yapmıştı. Eşimle bu da nedir demiştik şaşırarak ama gittik, maksat keyifli bir gece geçirmek olsun... Bu bizim ülkemizde mi daha geç bilinir oldu yoksa bütün dünya gittikçe bu sevgililer günü çılgınlığına kendini hızla kaptırıyor bilemiyorum ama benim çocukluğumun bir bölümü İngiltere'de geçti ve hiç böyle bir gün hatırlamıyorum...olsaydı hatırlardım çünkü biz kendi kabuğunda yaşayan bir aile olmadık hiç bir zaman... Okul kiliseye götürdü herkesi, kardeşimle giderdik (annem benim çocuklarımı herhangi bir sebeple diğerlerinden ayırmayacaksınız diye direttiği için) , Noel kutlamalarına katılırdık, her neyse o ülkenin adetleri bizde İngiliz arkadaşlarımızla beraber yaşadık.  Diyeceksiniz ki o zaman çocuktun nereden bileceksin? Ama bu günlerde internet yıkılıyor çocuklarla yapılacak sevgililer günü etkinlikleri diye... Yani çocuklar biliyordur herhalde...

Bu tür günleri pek sevmem ben gerçi.... Anneler günü, Babalar günü, sevgililer günü.. Annesi, babası, sevgilisi olmayan insanlar görürüm eksik, mutsuz, değersiz hissederler. Özellikle küçük çocuklara hiç kıyamam...

Neyse,çok uzattım... Önemli olan başta kendimiz olmak üzere, sevebilmek ve sevildiğini hissedebilmek...bunu da tek bir günle kısıtlayamazsın aslında o yüzden tüm günleriniz sevgiyle geçsin...

Kısa kısa 14 Şubat - Sevgililer günü
  • İsa'nın ölümünden sonra Roma'lı imparatorlar Roma tanrılarına inanılmasını şart koşmuş ama din adamı Valentine gizli gizli İsa'nın öğretilerini anlatmaya devam etmiş...
  • Yine Roma'lı imparatorlar askerlerin evlenmesini, savaş sırasındaki başarılarını düşürdüğü gerekçesiyle yasaklamış ama Valentine onları gizlice evlendiriyormuş...
  • Bir gardiyanının kör olan kızı'nın üzernde bir mucize gerçekleştirmiş ve kızın gözleri açılmış...
  • Tüm bu sebeplerden dolayı idam edilmiş ve idam edilmeden önce gardiyanın kızına "Sevgilinden" imzalı bir veda mektubu bırakmış... 
  • 14 Şubat kuşların çiftleşme günü olarak bilinirmiş...-Hahaha,eee yani?
  • 1800'lü yıllarda Amerikalı Esther Howland ilk sevgililer günü kartını yollamış ve böylece başlamış kutlamalar...
  • Sevgilisi olmayan erkekler beğendikleri kızlara imzasız "Sevgilim olur musun?" kartı yollarmış ve kızlar bu kartın kimden geldiğini bulmaya çalışırmış - bak bu eğlenceliymiş... (Downton Abbey diye bir dizi seyrediyorum bayılarak, böyle bir sahne vardı orada) 
  • Suudi Arabistan'da sevgililer gününü anımsatan kırmızı şeylerin satışı yasakmış...
Bu arada bu yapmış olduğum tablet kılıfını daha önce yayınladığımı hatırlamama rağmen blogumda bulamadım... Ya yayınlamamıştım, ya silindi bir sebepten yada o kadar aramama rağmen gözümden kaçtı... İkinci kez yayınlıyorsam özür dilerim, inanın ki bilmeden...


I can't remember when we first started to celebrate Valentines day in our country. The only thing I remember is my son was very young and our friends had made a reservation at a restaurant for all of us on Valentines day. We were surprised and said "What is this?" but still went for a nice night out... I don't know if it is recently known in our contry or if the world is rapidly getting involved with the Valentines day maddness. A part of my childhood was in the UK and I have no memories as such... I would remember if there was a celebration as we were never a conservative family... The school would make church trips for the students we would also go with my brother (my mum was persistant that they would not seperate us from the rest of the students, no matter what), we would attend christmas celebrations, whatever the traditions were, we would be part of it as the rest of our school friends.  You can say "You were a kid, how would you know?", but nowadays the internet is exploding with Valentines day activities with kids... So I bet they know...

I don't like these days though... Mother's day, Father's day, Valentines day... I always see that people who don' t have a mum or dad or Valentine feel incomplete, unworthy and get upset... I especially feel sorry for little kids...

Anyway I've written far too long...  The only thing that is important is being able to love... To  feel  loved...and you can't limit this to only one day so may all your days pass in love...

14 February - Valentines day in short

  • After the death of Jesus the Roman emperors demanded every body to believe in the Roman gods but priest Valentine secretly continiued on spreading the teachings of Jesus...
  • Again the Roman Emperors banned the marriage of Roman soldiers because it obstructed their success in a battle but Valentine was secretly marrying them...
  • He performed a miracle and cured a jailer's daughter of her blindeness...
  • Because all of these he was sentenced to death but before the day of his death execution he wrote a farewell not the the jailer's daughter and signed it "From your valentine"...
  • 14 February is known as the day for mating of birds...
  • Around the years of 1800 American Esther Howland sent the first valentines day card...
  • Men who did not have a valentine used to send a unsigned card to a girl they liked, asking "Will you be my valentine? and the girl would try to find the sender-this looks like it's fun-... (I'm watching a serial called "Downton Abbey", there was a scene as such)
  • In Saudi Arabia all red things reminding of Valentines day is forbidden...
By the way altough I think I remember having a post about this tablet case previously I couldn't find it in my blog... Either I hadn't posted it or it dissappeared for a reason or maybe although I did search for it I didn't see it... If this is a second post about the same thing forgive me...








11 Şubat 2015 Çarşamba

Rüzgar önleyici - Draft stopper

İki gündür kar bitmek bilmedi. Bende evden dışarı çıkmayarak aklımda ki projelerimi yapıyorum ufaktan... Tabii araya kar temizleme seansları serpiştirmem de gerekiyor. Bugün tam iki saat harcayarak her yeri temizledim ve bitkin vaziyette eve girip kendime bir kahve yapıp içtim, sonra bir baktım ki kar yeniden başlamış ve benim temizlik boşa gitmiş... öylece bıraktım artık...
Bu soğuklarda, hele ki hava rüzgarlıysa salondaki ahşap balkon kapısının altından sıkı rüzgar esiyor. Bende bu rüzgarı kesmek için kapının önüne bir rüzgar önleyici diktim, evde vardı içini de strafor boncuklarla doldurdum... Bakalım beğenecekmisiniz?

Snow hasn't stopped for two days so I'm home doing things I had in mind... Of course I have to scatter snow cleaning sessions in between. Today I spent two hours cleaning the snow around the house and went inside very tired to have a cup of coffee and after this realized that it had started snowing again and all my cleaning had gone down the vain... I left it that way...
In this cold weather especially if it's windy outside there is a lot of draft comming through our balcony door in the sitting room. I sewed a draft stopper to prevent this draft. I had some polystyrene beads in hand so I filled it up with them... What do you think?







Burası dağın tepesinde bir kayak merkezi değil, bizim bahçe...

This is not a ski resort on top of a mountain, it's our garden... 






8 Şubat 2015 Pazar

Sandıklı kanepe dönüşümü 1

Hatırlarsanız geçmişte dış mekanda kullanılması üzere bir sandıklı kanepe yapmıştım. Bakmak istersiniz burada kendileri... Tabii üzerinden yıllar geçti ve ben görüntüsünden sıkıldım... Ta ta ta taa.... değişiklik zamanı...

If you can remember in the past I'de constructed a sofa with storage for exterior use. If you want have a look its here... Years passed and of course I got bored of its appearance... Ta ta ta taaa... time for change...




Kim demiş Ankara'da limon veya mandalina yetişmez diye???

Who says you can't grow lemons or mandarines in Ankara???



6 Şubat 2015 Cuma

Kanepe yenileme - Sofa renewal

Bu sene oğlum artık yurtta kalmak istemeyip eve çıkmak istediğine bizi ikna edince evdeki bazı mobilyaları ve eşyaları onun yeni evine gönderdim. Hal böyle olunca bodrum katta iki koltuk haricinde oturacak yer kalmadı. Niyetim bir L kanepe almak idi aslında. 
Yıllar önce  eve misafir geldiğinde yatak olarak kullanabileceğimiz (ki o dönem ailem yurt dışında yaşadığı için senede bir gelirlerdi) rahat bir kanepeye ihtiyaç duyduk. Her ne kadar beğenmesek de bütçemize uygun olduğu ve yatak olarak rahat olduğu gerekçesiyle bu kanepeyi almıştık. Yıllar geçti ve artık evde düzgün bir misafir odası olmasına rağmen ben bu kanepeyi bir türlü atamadım. Oğlum büyümüş ve arkadaşlarını yatıya eve getirmeye başlamıştı. Dolayısıyla çok nadir de olsa işime yarayan bu kanepe yıllarca evde gözümü tırmalaya tırmalaya kaldı. 
Günün birinde döşemelik bir parça kumaşı çok uygun fiyata bulunca bu kanepeyi kurtarabilirmiyim  acaba diye düşündüm ve aldım. Kaplayınca ve üzerine renkli yastıklar da dikince hiç fena olmadı. Bu kanepeyi alırken birkaç sene kullanır ve paramız olduğunda atar yenisini alırız demiştik ama kadere bak ki 20 yıldır bizimle...
Aslen niyetim sararmış çam rengi kolları da kumaş ve sünger ile kaplamak idi ama kumaşım yetmeyince kollar açıkta kaldı. Şimdilik üzerindeki yastıklar dikkatimi dağıttığı için bu kollar çok beni rahatsız etmiyor ama ettiği zaman belki onları da boyar yada başka bir çare düşünürüm.   
  
As this year my son convinced us that he needed to rent a flat instead of staying in the university dorm, I arranged some furniture and stuff from our house to his new flat. In the end I was left without much place to sit in the basement floor. My intention was to buy a corner sofa bed.  
Years ago we had a need for a comfortable sofa bed for staying over guests (at that time as my parents were living abroad they were comming over to stay once a year). Although we didn't like it, we'de bought this sofa bed as it was suitable for our budget and comfortable as a bed. Year passed and we arranged a proper guest room but still I couldn't get rid of it. My son had grown up and had started bringing his crowded friends home to stay. Hence this irritating sofa that we only used once in a while stayed in the house.
One day I found a cheap upholstering piece of fabric, bought it thinking if I would be able to save this sofa. It didn't turn out bad when I covered the sofa and sew some cushions for it. When we first bought this sofa we'de decided to use it for a few years and buy a nice one when we have extra money to do so but fate made it stay for 20 years...
Actually my intention was to cover the pine arms that turned yellowish in time with a batting and fabric but as as the fabric was scarce I couldn't do so. For now the cushions on it distract my attention from the arms so I'm not too much bothered with them but when they start bothering me I will think of something. 















1 Şubat 2015 Pazar

Dikiş kurs çantası

Bu kadar uzun bir yokluktan sonra nereden başlayayım bilemedim ki... Nereden başlayacağımı bilemediğim gibi nasıl bitireceğim de bir muamma...
Bu sene mozaik kursuna devam ediyorum ama bir arkadaşımın ısrarıyla dikiş kursuna da yazıldım. Dikiş ile ilgilenmeme rağmen giyecek bir şeyler dikmek bana çok ta anlamlı gelmiyordu nedense... Hala da çok hevesli olduğum söylenemez ama öyle bir ortam çıktı ki karşımıza kursta ki herkes çok  tatlı, dolayısıyla gittiğim bu kurs benim için pek keyifli oldu... Bir şeyler dikmedim değil tabii ki... İki pantolon - bir etek.... ama hiçbiri kullanımda değil çünkü her birine en fazla 10'ar dakika ayırıp bitirmem gerekiyor ama ben ısrarla bunu yapmıyorum... Fakat kursa başlamadan önce arkadaşıma da kendime de birer dikiş çantası diktim ki, bu kursla ilintili bitirdiğim tek şey bu çantalar oldu.

After being non existant for such a long time I couldn't figure out were to start from...  Besides not knowing were to start from, were I should end is also a mystery...
This year besides attending the mosaics class I also started a sewing class because of an insisting friend... Don't know why but although I'm interested in sewing, sewing clothes didn't attract me at all...  I still cannot say I'm keen on it but the people in the class are so sweet  that I enjoy being there.... It's not that I haven't sewn anything... Two trousers and a skirt... But none of them is usable as I insist on not spending the last 10 minutes each to finish them off... But before we started this class I made a sewing bag for my friend and myself and these are all that I've finished related to this course...