16 Kasım 2012 Cuma

Banyo halısı - Bathroom rug

Bu gece tesadüfen televizyonda "Dedemin İnsanları"'na denk geldik. Azdır benim elimdeki her şeyi atarak televizyona tam konsantre olmam ama filmin adını duyar duymaz hazır ola geçiverdim. Bu film de ne kadar hızlı televizyon da gösterildi, daha yenilerde sinemalarda değil miydi?  Yine şahaneydi ve yine Çağan Irmak... Seyretmediyseniz kaçırmayın derim... 
(Çiğdemmm siz geldiğinizde yine bir sinema gecesi yapalım ve bunu seyredelim beraber)

Tonight we coincidentally came across a movie on TV. "Dedemin İnsanları". I don't usualt throw everything in my hand and fully concentrate on the TV but as soon as I heard the name I was ready. Again It was marvelous and again it was Çağan Irmak... If you haven't watched it yet, I suggest you do... 

Bu aşağıda gördüğünüz ise banyoma diktiğim bir banyo halısı. İki kat aslında, havlu ve üzerindeki sert kumaş. Evdeki banyom için lavabonun önüne bir türlü bir halı bulup ta almayı başaramadım. Beğenemedim hiç bir şey,  sonunda kendim yapmayı akıl edebildim. 

The thing that is shown below is a bathroom rug that I sewed for my bathroom. Actually it is two layered, towel fabric and the tough fabric on top. I couldn't manage to buy a rug for my bathroom to go next to my sink. I didn't like anything but in the end I managed to come up with the idea to make one myself.







Yukarıdaki resimleri aydınlık olsun diye kış bahçesinde çekmiştim, aşağıdakiler ise banyodaki yerini aldıktan sonra çekilmiş resimler...

The pictures above were taken in the winter garden as it's light and airy there, the ones below are pictures taken after the rug has taken it's place in the bathroom...



14 Kasım 2012 Çarşamba

Pembe ve Romatik- Pink and Romantic

Bu yaz yeğenim benden nişanlısı (şimdi karısı oldu) için bir şey dikmemi istemişti. Bir fotoğraf makinesi kılıfı... Yaz boyu, ne zaman atölyeme insem hep aklıma geldi bu istek ama ne yapacağıma bir türlü karar veremedim. Geçenlerde ne yapsam acaba diye düşünürken birden bu kılıfı yapmak istedim.  Amacım pembe ve romantik bir kılıf dikmekti... ve sonuç budur... "Pembe ve romantik diyorsun da bu NE?" diye sormayın sakın, ben de bilmiyorum... Ama biraz da kendimi savunayım; evlerden biri Pembe(msi), ağaç kalp şeklinde= romantik... Herhalde böyle düşündüm yaparken... Yoksa renk ve romantizm algımda bir deformasyon yok... yoktur... olamaz... yoksa olabilir mi?... (sonuca bakınca) var...  Artık yenisini yapacağım, ne yapayım... Zaten biraz fazla büyük oldu....

This summer my nephew asked me to sew something for his fiancee(now his wife). A camera case... All summer long whenever I went down to my workshop I remembered this wish but I couldn't decide what it will look like... Recently I was trying to decide what to make and suddenly I wanted to make this case. My aim was to make a Pink and Romatic case... and the result is this. Please don't ask "You said Pink and Romantic, so what's this?", I have no answer to this... Well, to defend my self; one of the houses is pink(ish), the tree is in the shape of a heart=romantic... While sewing it, I probably was thinking this...  I don't have any deformation in my color and romaticism perception... I don't think I have... No way.... or is this posiible?... (looking at the end result) I do have... Well I'm going to sew a new one... it was far too big anyway...


Hani kendime yazın kitap ayracı modunda kartvizit yapmıştım ya... Onları hiç kullanamadım.... Çantama attıklarım çantamın karmaşası içerisinde telef oldu, ne zaman ihtiyacım olsa yanımda olamadılar.. Bende bir kartvizit kesesi diktim kendime ve şimdilik çantamın içinde sağlam duruyorlar...

You know, in the summer I made myself a name card that could be used as a bookmark... I couldn't use them at all... The ones that I dipped into my handbag were wasted in the chaos of the bag and whenever I needed one I didn't have any... So I sew myself a name card case and now they are safe in my hand bag.  






9 Kasım 2012 Cuma

Ultrabook çantası - Ultrabook bag

Yakın bir arkadaşımın önerisi ile onunla beraber Mine kursuna gitmeye başladım. Bu kursta bir şeyler yapabilmek için Mine tozlarının yanı sıra bakır plakalara ihtiyacımız var. Biz de dün bir parça bakır almak bahanesi ile Hamamönünden başlayarak, Samanpazarı, At pazarı... gezdik... bütün gün... Girmediğimiz dükkan, oturmadığımız cafe kalmadı neredeyse... En sonunda hava kararmaya başlayınca bakır almamız gerektiğini hatırlayabildik... Bütün paramızı harcadığımız için zar-zor çantalarızın ücra köşelerinden bulduk bakır paramızı... Neyse ki misyonumuzu tamamlayabildik, bir bakır alamadan dönmekte vardı... Yakında yaptığım mine çalışmalarını da paylaşmaya başlarım... Mine çalışmak ne kadar keyifli gelecek bana henüz bilmiyorum ama ön hazırlık (bakır almaya gitmek) kısmı şahane oldu.
Bu çantayı Ultrabook çantası olarak yapmıştım. Öndeki kalpler cep aslında... Üzerinde o kadar çok kalp olunca da resmini çekerken Elif Şafağın Aşk kitabını koymuşum, şimdi fark ettim...

I started an Emay course with the recomendation of a very close friend of mine. In order to be able to do things in this course you need copper plates besides the Emay powder. Yesterday for the intention of buying copper we were in Hamamönü, Saman pazarı, At Pazarı... all day... We had a look at nearly all the shops, sat in most of the cafe's... In the end when it started to get dark we remembered that our intention was to buy copper... As we had spent all our money we had to fish inside our hand bags to be able to find the copper money... Any way we were able to complete our mission, we could have easily returned home without any copper... I will share my Emay work soon... I have no idea how much fun I will percieve of the Emay work yet but the preperation stage (going out to buy copper) was brilliant.
I'de sewn this bag as an Ultra book bag. The hearts on the front are pockets actually... 










3 Kasım 2012 Cumartesi

Şemsiyeli kız - Girl with umbrella

Bu da yine bir tablet bilgisayar kılıfı, üzerini ise şemsiyeli bir kadın süslüyor. Yağmurlar başlayınca Şemsiyeli ve pardesülü olmasını mevsimsel ahval ve şartlara çok uygun buldum. Paris te gezerken pek öyle mağaza filan bakmadım nasılsa bir şey almayacağım diye. Fakat bir mağaza beni içine çekti resmen. Adı Desigual ve içindeki tüm kıyafetler hipi yada bohem tarzda. Tüm ürünleri çiçekli,işlemeli hatta etekleri genelde eğri kesimli... Mağazanın içerisindeki  her şeye gönül gezdirdim, hatta işlemeli bir ayakkabılar vardı elimden bırakamadım. Fakat tabii fiyatları oldukça yüksek olduğu için bir süre sonra bilincim yerine geldi ve girdiğim gibi aynen çıktım mağazanın içinden, sonrada tekrar bilincimi yitirme olasılığına karşı o mağazayı nerede görsem, görmezden geldim. İşte o mağazada çiçekli ve işlemeli pardesüler, paltolar vardı. Aşağıdaki kızımın pardesüsünün çiçekli olması şimdi resimlerine bakarken bana o mağazadaki muhteşem pardesüleri anımsattı. 

This is another tablet case dressed with a women holding an umbrella. I found it to be very suitable with the seasonal conditions as the rains have started. When I was in Paris I didn't look at any shops as I was not in the intention of buying anything. But there was a shop that actually sucked me inside. Name is Desigual and everything inside has a hippy or bohemian style. All the products are flowery, embroidered and even most of the skirt parts were crooked... I desired to buy everything they had in the shop, I even  couldn't let go of a pair of embroidered shoes. But as the prices were high and my consciousness came back again in time I left the shop empty handed. Afterwards whenever I saw the shop I acted as if it wasn't there just in the fear of losing my consciousness back again. In that shop they had flowery and embroided raincoats and coats. Now lookiing in the photos below just reminded me of those gorgeous coats. 

Kapama kısmını yaparken evde cam boncuklarımı buldum ve onlardan birini kullandım. Diğer renkli boncuklar ise benim geçmişteki polimer kil boncuk çalışmalarımdan. Fotoğrafı çok yakından çektiğim için sanırım biraz bulanık çıkmış bu boncuklar...

While I was making the closure part I found my glass beads in the house and used one of them for it. The other colored beads are products of my polimer clay work in the past. The picture of these beads look a little bit blurry, I guess because I took their picture from a very short distance.



2 Kasım 2012 Cuma

Meleklerle yaşamak - Living with angels

Daha önceki bir yazımda demiştim ya melekleri çok severim diye.  İşte dün beni evden çıkartmayan projem buydu. Bir çanta dikerken bir anda bunları yapmak aklıma düşünce hemen işe koyuldum ve bitirdim. Gece çektiğim resimleri beğenmiyorum, o yüzden bunları dün paylaşamamıştım burada... Gündüzü, havanın aydınlık ve güneşli olduğu bir zamanı bekledim resmini çekmek için. Resim çekmek ne kadar zor bir şey... Bir türlü nereye koysam da resmini çeksem bilemedim, o yüzdendir ki aklıma gelen her türlü yerde çektiğim resimleri paylaşıyorum. Çok sevimli geldiler bana... Size???

I'de already told you about my love for angels in one of my earlier posts. This is the project that made me stay at home yesterday. While I was sewing a bag this came into my mind and I buckled down to work and finished these. I don't like pictures taken in the night time,  that was the reason I didn't share them yesterday... I waited for the daytime , the time when it's full of light and sunny in order to picture them. Taking a photo is such a struggle... I couldn't decide where I should locate them for the picture so I'm sharing the photos that I took in every spot that I could think of. I think that they look cute... And you???







1 Kasım 2012 Perşembe

Keçe kılıf, kalpli - Felt case, with heart

Bugün dışarıda işlerim vardı ama canım çıkmayı istemediği için hepsini erteledim. Dün gece geç saatlere kadar internette dolandım, epeydir çok ta bakamamıştım, blogları gezdim... özlemişim... Sonra bulduğum bir yarışmaya katılasım geldi... "Bumerang"'ın yarışmasına denk geldim. Aslında bu yarışmaya daha önce "Turuncu Odanın" blogunda denk gelmiş hatta oylamış ama kendim katılmak adına ilgilenmemiştim. Gece'nin bir yarısı  yazarkafe'ye bir şeyler yazmak için girdiğimde dikkatimi çekti ve formu doldurarak yolladım. Aslında başvurduğum kategori yerine başka bir kategoriden katılımım onaylandı. "En çalışkan blog" kategorisi. Bu yaz ki durumumu saymazsak çalışkan sayılırım, değil mi? Bilmiyorum sistemin nasıl işlediğini ama dışarıdan insanlar oylayabiliyor, her ne kadar ben açıklamasından bunu anlamıyorsam da... Eğer oy vermek isterseniz sol üstteki yeşil kutuya tıklarsanız sizi direkt olarak oy verebileceğiniz sayfaya götürüyor.

Gelelim bu gün ki paylaşımıma... Keçe bir Ipad kılıfı ya da çantası... Gri - kırmızı - beyaz... Takılmıştım bu renklerle bir şey yapmaya, ortaya bu çıktı... Nasıl olmuş???

Today I had things to do outside but I didn't want to leave home so I delayed them all. Yesterday night I surfed the internet till late, I visited blogs I hadn't been able to have a look at since long... I realized that I'de missed them... Then I felt a desire to enter a competition that came up my way...  I came across the "Bumerang" competion... Actually I'de seen this one in "Turuncu oda"'s blog, even voted for her but hadn't cared about entering my self. Yesterday late at night when I went to "yazarkafe" to submit a post it caught my eye so I filled in the form and sent it. Actually I recieved an aproval for my application from another category instead of the one that I'de applied for.  "The most hard working blog". If we skip this summer I could be called hard working, don't you think so? I don't know how the system works  but despite my understanding of the explanation I see that every body can vote.... If you would like to vote you can click on the green box that is on the left side above, it will direct you to the voting page... 

Let's get to what I will share with you guys today... A felt Ipad case or bag... Grey - red - white... I was so badly wanting to make something in these colors, this came up... What do you think of it?