31 Aralık 2012 Pazartesi

Mutlu yıllar - Happy new year

2013 ün hepimiz için keyifli, sağlıklı, bereketli, barış içinde geçmesi dileğiyle... Mutlu yıllar...
I wish 2013 to be full of happiness, health, abundance, peace for all... Happy new year...



Geçen hafta Mine kursunda başıma gelenlerden sonra bu hafta kursta iş güvenliği önlemleri almış halim... Nasıl ama? Garip görüntülü ama güvenli...:)
After what happened to me on my enamaling course last week, me with my work safety precautions taken... Weird looking but safe...:)


30 Aralık 2012 Pazar

Cezaevi - Prison

Cuma günü Gülnur'la Ulucanlar cezaevi'nin içerisinde yer alan sanat sokağına gitmeye niyetlendik. Orada bir cam atölyesi olduğunu duymuştuk. Cezaevinin kapatıldığını bilmekle beraber burasının bir müzeye dönüştürüldüğünü bilmiyorduk. Bunu gördüğümüzde ikimizde biraz tedirgin olmakla beraber yine de gezmeye karar verdik. Koğuşlar, tecrit odaları, zindanlar, orada yatmış olan siyasi suçluların resimleri, hayat hikayeleri, idam edilenler, darağacı... çok acıklı, çok hüzünlü, çok yazık... uzun süre unutamayacağım kesin...

Last Friday our intention was to visit the art street that is inside Ulucanlar prison. We'de heard about a glass studio there. Although we new that the prison was closed we weren't aware of the fact that it was transformed into a museum. When we saw this, although we felt a bit  uncomfortable we still decided to visit it. Wards, isolating rooms, dark cells, pictures of political criminals, their life stories, ones that were hung, the gibbet... very trajic, very sad, such a shame... I certainly will not forget this for a long time...








Cezaevi gezimizi bitirdikten sonra bulduk sanat sokağını... Çay içmek iyi geldi ikimize de...
After we finished our prison tour we found the art street... we both felt better after our tea...

Aradığımız cam atölyesi... Cam yapımı kursları da veriliyor...
The glass studio that we were looking for... They provide glass training courses...

Cam boncuk yapma deneyimimiz...
Our glass bead making trial...


Yapmışım cam boncuğumu, gururla bakıyorum eserime...
I've made my bead, I'm looking at it with pride...


Sıra Gülnur da...
It's Gülnur's turn...


Eserim... (Benimkinin deliği kapandı; Gülnurun ki ise sopadan çıkartırken  kırıldı)
My piece of art... (Mine ones hole closed, Gülnur's broke while taking of the stick)

Atölye Camdan...
Studio Camdan...


Eve dönme vakti, daha arabaya yürümemiz lazım, bilmediğimiz için park etmişiz alakasız ve uzak bir yere...
Time to go back home, we need to walk to the car, because we didn't know we'de parked it at a distant spot... 





27 Aralık 2012 Perşembe

İşlemeli çanta - Embroidered bag

 Basit ve sade bir çanta yapmak üzere işe koyulduysam da yine dayanamadım....

I started work with the aim of making a simple and plain bag again but I couldn't resist...










23 Aralık 2012 Pazar

Kış büyüsü - Winter spell

Nedendir bilinmez daha yeni yıla bir hafta olmasına rağmen bana yeni yıl gelmiş gibi geliyor. Sebebi oğlumun bu hafta sonu  Ankara ya gelmiş olması herhalde. Perşembe gecesi uçak ile geldi... ben dersten çıkıp ta rahat gelsin diye uçak bileti almıştım ama tüm günler içinde o gün, İstanbul da kar yağacağı ve uçakların ya kalkmayacağı yada en iyi ihtimalle rötarlı kalkacağı güne denk geldi. Neyse ki benim tüm endişelerime rağmen rötarlı da olsa geldi.
Bu hafta sonu Mine kursuma gitmedim oğlumla biraz vakit geçirmek için. Bugün ise bir süredir aklımda olan  bağışıklık sistemi güçlendirici bir karışım hazırladım, bir kaç kavanoz yaptım, anne babalara, eve ve yanında götürmek üzere oğluma. Bu karışımı bir yerde görmüştüm ve aklıma takılmıştı. Tabii ben kendimde bir şeyler kattım. Adına da "kış büyüsü" dedim. Şu sıralar bir tane diziye takılmış durumdayım, adında ki "Büyü" buradan geliyor. Bu dizi uzun zamandır en sevdiğim dizi oldu diyebilirim. "Once upon a time". Çok masalsı ve inanılmaz güzel mesajları olan bir dizi bu.

I don't know why but I feel as if it's new year already. The reason for this is probably because my son has come to Ankara for this weekend. He came by air on Thursday night. I'de bought him a plane ticket so that it will be convenient for him to come after his class but amongst all days, that day it started snowing in İstanbul so the planes were either cancelled or delayed. Fortunately against all my worries his plane was able to come with a delay.
I didn't go to my enamaling class this Saturday so that I can have some time with my son. Today I prepared an immune system booster that I had in mind for a while. I made several jars, for mums and dads, for the house and for my son to take back with him. I'de seen this mixture on the internet, some where, of course I added some extras. I named it "winter spell". These days I'm a bit obsessed with a TV series, the "spell" in the name comes from here. I can say that this series is the best I've watched for a long time.  "Once upon a time". It's a fairy tale with brilliant messeges. 



Yapılışına bakmak isterseniz burada...
If you want to have a look on how it's done it's here...


17 Aralık 2012 Pazartesi

Telefon kılıfı - Phone case

Ankara da sabahtan beri kar yağıp, kesiliyor... Ve hava çok soğuk... Gerçi ben bugün burnumu bile evden dışarı çıkarmadım, öyle ki Pazar sabahları eşimle beraber simitçiye kahvaltıya gideriz normalde, bugün oraya gitmeyi bile reddettim. Zaten hala gribim de geçemedi, 1 hafta oldu hala burnum deli gibi akıyor, hapşırıp tıksırıyorum (ve ben grip olmam diye bilirim (ya da bilirDİM)  kendimi) en sonunda grip ilacı almaya başladım annemden fırça yiyince, bugün de soğuğu fırsat bilerek uslu davranıp evde kaldım... yarın sabah gripsiz bir güne uyanmayı bekliyorum artık...
Bugün sizinle yaptığım yeni bir kışlık cep telefonu kılıfı tanıştırayım dedim, nasıl olmuş???

It's snowing and stopping in Ankara since this morning... And the weather is cold... Actually I didn't even put my nose out of the house today, we usually go out for breakfast with my husband on Sundays, I even rejected this. My flu hasn't gone yet, it's been a week and my nose is flowing like mad and I'm still  sneezing (and I know  my self to be someone who doesn't catch cold) In the end I started taking a flu medication after my mum scolded me for not doing so and today I was a good girl and stayed at home to rest... I'm expecting to wake up to a day without a flu tomorrow...
Today I wanted to introduce my new phone case to you, what do you think of it???









15 Aralık 2012 Cumartesi

Mine denemeleri - Enamaling trials

Bugün mine kursunda bakırı makine ile temizlerken gözüme bir şey kaçtı. Gözümü açamadım, kıpkırmızı oldu. Gülnur'la beraber gözümün içinde ne ola ki diye aradık taradık, en sonunda bir şey gördük gözkapağımın altına sıkışmış... Çıkarmak için Gülnur, ben, Japon öğretmenimiz seferber olduysa da çıkaramadık bir türlü. Tam ben artık bir hastaneye gideyim, bu böyle olmayacak derken Gülnur sayesinde tanıştığım Şengül arkadaşım olayı duyup bir başka kurstan çıkıp yetişti ve gözümdeki şeyi çıkarmayı başardı, Japon öğretmenimizin kulak pamuğu niyetine yapmış olduğu üzerine pamuk dolanmış bir çubuk yardımı ile. Bir göz için oldukça büyük sayılabilecek bakır bir parça çıktı ve ben onun çıkmasıyla inanılmaz rahatladım. Yardım eden herkese kocaman teşekkürler, hele Şengül günümü kurtardı. O halde, gözüm kapalı ve akarken nasıl araba kullanıp ta bir hastaneye ulaşabilirdim onu bile bilmiyorum. Bakır temizleme işi bana bu anlamda zor geldi, zaten çıkan tozlar sebebiyle her Cumartesi yatana kadar burnum yanıyor ve akıyordu, ki bu hafta maske kullanmaya başlamıştım  ama demek ki  artık bir de bir iş gözlüğü kullanacağım, en kötü evdeki yüzme gözlüklerinden birini alırım yanıma... Tabii bugün gözümle uğraşmaktan yaptığım işi bitiremedim, neyse gözüm iyi ya, haftaya yaparım artık... Şengül, Gülnur, Matchico (nasıl yazılıyor bilmiyorum, uydurdum bu yazılışı) çok teşekkür ederim hepinize...

Today during my enamaling course while I was cleening the copper with a machine something went into my eye. I wasn't able to open it and it turned red at once. We tried to find what and where it was with Gülnur and in the end spotted it under my eye lid... Gülnur, me and our Japaneese teacher tried our bests to get it out was couldn't succeed. Just as I decided that we will not be able to do it and I needed to go to a hospital, a new friend Şengül that I'de recently met through Gülnur, heard about this and came to my rescue. She was able to get it out with a stick wraped up with cotton, that our Japaneese teacher had invented to replace an ear cleaning bud.  It was a big piece for an eye and I was immediatly relieved when it was out. I thank everybody for their help, especially Şengül who saved my day. I don't even know how I would be able to drive myself up to a hospital with an eye closed and flowing. I found the copper cleaning part of this course to be bit hard. Actually I have a hard time each Saturday, my nose starts flowing and burning as of the copper dust. This week I'de started wearing a mask but I realized that I need to wear work glasses also. Worst case I will take my swimming glasses with me next week.... Of course because of my eye I wasn't able to complete what I'de started ., but my eye OK so it's not a big deal, I will finish it next week... Şengül, Gülnur, Matchico (I don't know how it's spelt, I made this up) I thank you very much...

Bunlarda Mine tekniklerini öğrenme denemelerim...

And these are my Enamaling techniques trials...




Bu henüz bitmedi, bitirmek için kırmızı mine tozumun gelmesini bekliyorum... Mine tozu oldukça pahallı bir malzeme olduğundan cömertçe her rengini ilk başta almak pek mümkün olmadı, ihtiyaç duydukça sipariş veriyorum...

This isn't finished yet. I'm waiting for my red enamal powder to be able to finish it...As Enamal powders are quite expensive it is not possible to by all the colors at once so I place an order according to my needs...






14 Aralık 2012 Cuma

Atölye çantası - Workshop bag

Mine kursuna giderken malzemelerimi derli toplu götürebilmek için bir çanta diktim. Çantanın içine de terlik kutusu diye satılan plastik kutulardan aldım 2 tane. Bir tanesinde mine tozlarım, diğerinde aletlerim duruyor. Bu sayede kursa giderken toparlamamı gerektiren küçük küçük parçalarımın varlığından kurtuldum, hem de kurstayken malzemelerim derli toplu durabiliyor...

I sew a bag for myself to take to my enamaling course. I bought 2 plastic boxes that are sold as slipper boxes. I have my enamals in one of them and my tools in the other. Thanks for this I got rid of small bits and pieces that I need to gather before going to my course and plus this my material can stay  neat and tidy during the course...










13 Aralık 2012 Perşembe

Kışlık telefon kılıfları - Winter phone cases

Şu sıralar hayat hızlı akıyor. Aklımda yapmak istediğim tonlarca iş oluyor ama bir bakmışım yeni bir hafta başlamış ve ben istediklerimi yapamamışım. Bir de yetmiyor gibi grip oldum, günlerdir elimde bir kutu mendille dolanıyorum, burnumu silmekten başka bir şey yapmaya enerjim de kalmıyor.

Life is flowing fast these days. I have loads of things that I want to do but without being able to do them I realize that a new week has already come. And on top of that I have a flu, I've been wondering around in the house with a box of tissues. I have to cleen my nose so often that I don't have energy left over to do anything else. 

Bu kış benim kurslara gitme kışım oldu. Öncelikle Denge Merkezinde Erickson yaşam koçluğu eğitimine başlamıştım Ekim ayında, henüz 2 modülü bitti, 2 kaldı. Modüller arasında grup çalışmalarımız oluyor, haftada 1 kere bunun için toplanıyor ve çalışıyoruz. Tabii bu toplantıların haricinde de çalışmak gerekiyor, gribim sebebiyle dünkü çalışmaya gidememiş olmanın huzursuzluğunu yaşıyorum şimdi. Bu kursa gitmeyi kafama koyalı yıllar oldu aslında ama bir türlü zaman ve maddiyat kavramlarını bir araya getiremediğim için sürekli erteliyordum. Bu sene  bunların ikisinin bir araya gelmeyeceğini anladım, en uygun zaman diye bir şey yokmuş meğer... Çok ta iyi yapmışım bu adımı atmakla. Çok güçlü olduğunu düşündüğüm bir sistemi öğreniyorum ve çok güzel insanlar tanıdım, ki bu da bonus oldu benim için. Kursu Zerrin Başer adında bir doktor hanım veriyor, gerek o gerekse de ekibi çok iyiler.

This winter has been my going to courses winter. First of all in October I started an Erickson Life Coaching training in Denge merkezi, finished 2 modules, have 2 to go. We have  group practices in between the modules so we meet once a week for this. Of course I need to practice more other then the meetings but now I'm feeling unhappy for not being able to go to yesterday's meeting because of my flu. I had in mind to go to this course for years now, but as I wasn't able to meet the time and cost standarts together I was continiously postponing this. This year I understood that these two would never be met, ther's no time as the most suitable time. I'm glad that I took this step. I'm learning a system that I think is very powerfull and I've met some very beautifull people and that was a bonus for me. This course is given by a lady who's a Doctor called Zerrin Başer, both her and her team is great.

Başladığım bir diğer kurs ise Ankara Olgunlaşma enstitüsünde verilen Mine kursu. Bu ise 8-9 aylık bir kurs. Benim bu kursla ilgili haberim bir arkadaşım sayesinde oldu ve inanamadım çünkü öyle güzel kurslar var ki Ankara Olgunlaşma enstitüsünün düzenlediği (hem de ücreti çok uygun). Bizim bu Mine kursumuzu bu okulun öğretmenlerinden biri ile bir Japon mine sanatçısı beraber veriyor. Mine çok bildiğim, sevdiğim bir şey değildi ama yapmaktan çok keyif aldım, bir şeyler yaptıkça da sevmeye başladım doğrusu. Bu mine kursunun bir sıkıntısı evde bir şey yapamıyor olmak, çünkü oldukça yüksek ısılı fırınlara ihtiyaç var ve pek tabii ki o fırınlardan evlerimizde yok. Dolayısıyla haftada bir gün ne yaparsan o kadarıyla kalıyorsun.

The other course that I started is the Enamaling course in Ankara Olgunlaşma Institude. This course goes on for 8-9 months. I heard about this course through a friend and I couldn't believe my eyes when I saw that there were many good courses held in Ankara Olgunlaşma Institude (and the cost is very appealing). Our enamaling course is given together by a teacher of this school and a Japanese  Enamaling artist. Enamaling wasn't something that I knew about and liked, but I'm happy doing it. And once I had some products finished I started to like it. The one drwback of this enamaling course is that it is not possible to do some in your place as it needs high temprature ovens and of course we don't have them in our houses. So what ever you do once a week, that's it.

Bütün bu kursların haricinde kışlık telefon kılıfları yaptım, bakalım sevecekmisiniz...

Other than my courses I made these winter phone cases, lets see if you like them...











16 Kasım 2012 Cuma

Banyo halısı - Bathroom rug

Bu gece tesadüfen televizyonda "Dedemin İnsanları"'na denk geldik. Azdır benim elimdeki her şeyi atarak televizyona tam konsantre olmam ama filmin adını duyar duymaz hazır ola geçiverdim. Bu film de ne kadar hızlı televizyon da gösterildi, daha yenilerde sinemalarda değil miydi?  Yine şahaneydi ve yine Çağan Irmak... Seyretmediyseniz kaçırmayın derim... 
(Çiğdemmm siz geldiğinizde yine bir sinema gecesi yapalım ve bunu seyredelim beraber)

Tonight we coincidentally came across a movie on TV. "Dedemin İnsanları". I don't usualt throw everything in my hand and fully concentrate on the TV but as soon as I heard the name I was ready. Again It was marvelous and again it was Çağan Irmak... If you haven't watched it yet, I suggest you do... 

Bu aşağıda gördüğünüz ise banyoma diktiğim bir banyo halısı. İki kat aslında, havlu ve üzerindeki sert kumaş. Evdeki banyom için lavabonun önüne bir türlü bir halı bulup ta almayı başaramadım. Beğenemedim hiç bir şey,  sonunda kendim yapmayı akıl edebildim. 

The thing that is shown below is a bathroom rug that I sewed for my bathroom. Actually it is two layered, towel fabric and the tough fabric on top. I couldn't manage to buy a rug for my bathroom to go next to my sink. I didn't like anything but in the end I managed to come up with the idea to make one myself.







Yukarıdaki resimleri aydınlık olsun diye kış bahçesinde çekmiştim, aşağıdakiler ise banyodaki yerini aldıktan sonra çekilmiş resimler...

The pictures above were taken in the winter garden as it's light and airy there, the ones below are pictures taken after the rug has taken it's place in the bathroom...