20 Mart 2014 Perşembe

Günlerden mozaik...

Eylül ayında mozaik kursuna yazılmıştım. Haftada bir tüm günümde kursta oluyorum. İlk çalışmamız Torso çalışması idi ve cam ile yaptık. Henüz tam olarak bitmedi, daha süslemelerini yapacakmışız. Herkes bitince evinin en güzel eşyası olacak dese dahi ben pek ikna değilim bu konuda. İkinci çalışmamız ise doğal taşlarla (mermer, granit) yaptığımız bir saat. Bu taşları 1cm kare bloklar halinde kesilmiş olarak alıyoruz ve 1/2, 1/4 ve 1/8'e kesiyoruz kerpeten ile. Öylesine zorlanıyorum ki bu kesme işlemi sırasında ve çok zaman alıyor bu işlem. Bitsin artık bu çile dedim ve eve getirdim taşlarımı kırayım diye. Bugün kırma işlemini gerçekleştirdim ve şu an sağ elim bardak kaldırırken bile titrek. Taşlar türlü renklerde fakat öylesine zor ki renkleri ayrıştırmak, hepsi birbirine benziyor kuruyken ancak ıslanınca anlaşılıyor hangisinin hangi renk olduğu. Gerçi yapılmış halinin fotoğrafını çekince bayağı belli oluyormuş, zaten sonunda vernikleyecekmişiz renkler belli olsun diye.

I started a mosaics course in September. One day a week I'm at the course for the whole day. Our first project was a torso and we worked with glass on it. It's not completely finished yet, we're told that we will decorate it later. Although everyone says that it will be my favorite piece in the house when finished, I'm not convinced on that idea at all. Our second project is a clock that we work with natural stones ( marble, granite). We buy the stones as 1cm cubes and cut it to 1/2, 1/4 and 1/8 with pliers. I find it very hard to cut them and it takes a lot of time. As I wanted to get over the misery of this cutting process I brought them home. Today I did some cutting and now my right hand trembles even when try to lift up a glass. The stones are in various colors but it's very difficult to differentiate the colors when they're dry. Once wet then you can see which color is what. Saying so I realized that it is quite differentiable in the picture. Anyway we are supposed to varnish them in the end in order to have some color. 

Bu benim saatim...
This is my clock...



Bunlar da arkadaşlarımın...
And these are my friends...




Evde taş kırma faaliyetim...
My stone cutting process at home...



Tam, 1/2, 1/4 ve 1/8 boyutunda kırılmış taşlarım...
Stones whole and cut to 1/2, 1/4 and  1/8 in size...


Saygıdeğer, bitince çok beğeneceğim varsayılan torsom (en soldaki) ... Bakıyorum, bakıyorum hala ikna olamıyorum...
My torso that I'm supposed to love when finished (on the very left)... I'm looking and looking at it but still not convinced...



19 Mart 2014 Çarşamba

Üç sol iki sağ

Şu sıralar takıldım çarpı işi yapmaya. Çok iyi bir stres atıcı aktivite. Bütün dert " V ", " / ", " N ", vs... koduyla ifade edilen ipi etamin üzerinde doğru yerlere yerleştirmek. Bunu yaparken zihnimdeki düşünceler sadece "üstünün yanının yanının sağ üst çaprazı" yada "masa bacağının 3. boğumunun ikinci sırasının 5 yanı" gibi anlamsız ama anlamlı cümleler. Meditasyon gibi adeta... Dün gece bir ayçiçeği ve saksısı ile döğüştüm durdum mesela. Bir ayçiçeği deyip geçmeyin; şema derki, kullanacaksın 15-16 renk... El insafsız şema, şuncacık çiçek..., rüyalarım bile değişti, "üç sağ iki sol..."
Gözüm görse iyi olurdu ama maalesef. Evde sahne efekti verilmiş bir ışık hüzmesi altında, gözümde gözlüğüm işliyorumda işliyorum... Umurumdamı dünya?... "Üç sol iki sağ..."

Nowadays I'm obsessed with cross stitching. It's a very stress releasing activity. The only problem is to put the stitch that is shown with the code "V", "/", "N", etc. in the right place. While I'm doing this the only meaningless but very meaningful thought that I have in mind is, "the one next to the upper right corner of the stitch on top" or "5 next to the second row of the third knuckle of the table leg". It's like meditation... Yesterday night I had a fight with a sunflower in a pot. Don't you think it's just a sunflower, the pattern indicates that you have to use 15-16 colors... Merciless pattern,  only a tiny flower... even my dreams changed, "three to the right, two to the left..." 
It would be good if I could see better but no. I'm making one stitch after another, under a light beam resembling a stage with my glasses on... Do I care about anything? "two to the left, three to the right..."



Tabii yöntemler geliştirildi, en azından şemayı rahat göreyim diye... İlkin taradım ve açtım bilgisayarda, büyüttüm de dilediğimce, Sonra Oya bu fikri de geliştirdi, artık tarayıcıya da ihtiyacım kalmadı, çekiyorum fotoğrafını, cep telefonumdan bakarak yapıyorum.  

Of course methods have been developed for me to see the pattern, at least... Inıtially I scanned it and then opened it on the computer, made it as big as I wish... Then Oya developed this idea and I dont need to scan it anymore, I take a photo of it with my phone and look it up from there. 


Yukarıdaki resimdeki iplikler hiç kullanılmamış olanlar... Kullanılanların durumu vahim... Üzerlerinde numara halkaları, saçak saçak duruyorlar...

In the picture above the threads are the ones that haven't been used... The ones that have been used are in a desperate state. 


Bari bir şeyi de bitirmiş olayım diye arada bu minik evi yaptım... Bitmiş bir şeyim olsun da motivasyon olsun bana...

I made this small house just to experience a completion... So that I'm motivated by a completed item


Herkese çarpı işi yapmadan da  huzurlu stressiz günler...

Peacfull and stress free days for all even without cross stitching... 

18 Mart 2014 Salı

Beyaz oda

Evimdeki beyazlama faaliyeti son hız devam ediyor, az kaldı.
Günün birinde yatak odasına dalmıştım bu kez de... Bir gömme dolap, 2 komodin haricinde eşya olmayan bir oda bu. Ahşap olan her şey aşağı yukarı aşağıda gördüğünüz renkteydi. (komodinler, gömme dolabın kapakları, çerçeveler, kapı...)
Komodinleri boyadım beyaza... Gömme dolap kapaklarını çok ağır oldukları ve kayma fonksiyonunda bana sıkıntı yaşattıkları için söktürdüm ve beyaz, hafif ve aynalı kapaklar taktırdım... Gömme dolaptan çıkan ahşap kapaklardan birini kestirerek üzerilerine sünger, elyaf ve kumaş kaplayarak yatak başına dönüştürdüm. Çerçeveleri ve kapıyı beyaza boyadım ( Sadece bu odanın kileri değil, bu kattaki tüm odaların çerçeve ve kapılarını boyadım) . İkea'dan 49 lira'ya aldığım bu dümdüz rafı yatağın tepesine taktım, Banyo için aldığım ve türlü sebeplerden banyoya takamadığım rafı astım, birazda süsledim odayı ... ve tatatataaaa....
Her zamanki gibi, projemin bütünü beni o kadar heyecanlandırdı ki odanın önceki halini fotoğraflayamadım. O yüzdendir ki aşağıda tek  "öncesi-sonrası" resmi var, diğer resimler hep "sadece sonrası"

My whitening process in the house is continiuing. 
A while ago I was in the bedroom... There is no other furniture in this room except from a built in wardrobe and 2 bedside tables. All wood that was in the room was more or less in the color of the bedside table that you can see below. (the bedside tables, the doors of the wardrobe, the window frames and the door) 
I painted the bedside tables to white... I got the wardrobe doors changed to light weight white doors with mirrors as they were too heavy and were giving me a hard time while trying to slide them open or close... I got one of the door cut to size then I covered it with foam and fabric so that it would serve as a head board. I painted the window frames and the door to white (not only in this room, I painted all the frames and doors in that floor) ... Mounted the shelf that I got fom İkea for 49 lira on top of the bed, mounted the shelf that I'de bought for the bathroom but wasn't able to set up for some reason, decorated the room a bit... and now this is how it looks like. As usual, I was too excited about my whole project so I forgot to take the picture of the room before I'de done all this. So below you can find only 1 "before and after" picture, the rest is "only after"...








Çarpı işi kalplerimi Çiğdem arkadaşım işlemişti. Yeni rafıma pek yakıştı...

The cross stitch hearts were made by my friend Çiğdem. They look very good on my new shelf...





Çocukken İngiltere'de yaşamıştık ve bu domuz kumbaramı 7-8 yaşlarımda birisi bana hediye etmişti. (kim olduğunu hatırlamıyorum, belki de anneme sormalıyım). Normalde bu tür objelerden sıkılırım zaman içinde ama şaşırtıcı bir durum var ki hala bunu çok seviyorum.

When I was a kid we lived in the UK for some time and someone gave this piggy bank to me as a gift (I can't remember who, maybe I should ask mum). I normally get bored with objects in time but surprisingly I still love this one.


İsterdim güvenlik sebebiyle şu çirkin demirlere ihtiyaç duymadığım bir yerde yaşamayı, onları da mı boyasam beyaza?

I would love to live in a place that I don't need these ugly iron stuff for security, should I paint them white also?












11 Mart 2014 Salı

Hoşça kal....


On Dört Yaşım Diken İle Kaplanmış
Göz Ucuma Karıncalar Toplanmış
Kurşun Gelmiş Kaşlarımın Üstüne
Alın Yazım Okur Gibi Saplanmış

Uyu Memik Oğlan Uyu
Öte Gecelerde Büyü

Dağı Dağa Kavuşturan Ben İdim
Suyu Suya Eriştiren Can İdim
Yükledim Mi Gece Vakti Kaçağı
Karanlıkta Işılayan Gün İdim

Uyu Memik Oğlan Uyu
Öte Gecelerde Büyü 

Ülkü Tamer-Zülfü Livaneli 


4 Mart 2014 Salı

Teneke resimler ve Öncesi/sonrası Banyo

Demin baktım da taaa Ekim ayında başlamışım banyom la boğuşmaya. Kırmızı olan tüm banyo mobilyasını boyamıştım beyaza, sıra gelmişti süslemeye. İki tane yapmayı planladığım şey vardı, seramikleri boyamak ve banyoma metal resim asmak. İlkinden vazgeçtim çünkü yaptığım araştırmalar sonucunda yapacağım işe güvenemedim. Boyamak istediğim seramiklerin büyük kısmı küvetin içindeydi (dolayısıyla hep sulu bölgede),  projem tutmaz ve görüntü kötü olursa bununla yaşamakta zorlanacaktım, cesaret edemedim... İkinci dileğimi ise hiç şahsen tanımadığım fakat blogu sebebiyle adım adım takip ettiğim bir arkadaşım yerine getirdi. Bu kişi muhtemeldir ki çoğunuzun o muhteşem fotoğrafları ve güzel anlatımıyla tanıdığı, bildiği "Sahildeki ev" blogunun sahibi Ayşegül (Ola ki karşılaşmadıysanız blogunu görünce bana hak vereceksiniz) . Taa Ekim ayında (yada Kasım) bir gün kapı çalındı ve bir paket geldi. Ben dilemiştim bir tane, paketin içinden çıktı iki tane... Nasıl sevindim çünkü yıllarca her yerde gördüğüm o metal tabloları günlerce mağazalarda, pazarda hatta internette bile aramış ve bulamamıştım. İkisine de bayıldım ama bir tanesi benim tamda istediğim tablo çıktı.

I just had a look and realized that I'de started to struggle with my bathroom in October. I'de already changed all red colored bathroom furniture to white and it was time for some decoration. I had two things in mind that I'de planned to do, one was to paint the tiles and the other was to hang a metal picture on the wall. I changed my mind for the first one as after all the research I did, I didn't quiet trust what would come out. Most of the tiles that I'de planned to paint were inside the bath tub ( a very wet area) and if my plans didn't turn out to be acceptible I would have a hard time living with this scene, so I didn't dare to go on. ... As for my second wish, a friend that I follow every day from her blog but do not know in person, made it come true. This friend Ayşegül  is the owner of the blog "Sahildeki ev" which probably most of you know from her brilliant photos and her fluent narration (If you havn't come across her yet you will undertsand what I'm talking about ,when you see her blog) . It was October ( or maybe Nowember) my door rang and I recieved a package. I'de only wished for one but two came out of the package... I was soo happy as I'de been trying to find these metal pictures for days; in the shops, at the market and even in the internet, but wasn't able to find them. I loved them both but one was just the one that I'de been looking out for.


Hayalim bu yukarıda görünen raf, resim, kitap, süs kombinini banyoda klozetin üzerine asmak yönündeydi. Banyom o kadar küçük ki başka duvar yok (küvetin içinde kalan duvarlar hariç). Fakat eşim "bütün elektik kabloları o duvarda, matkapla delerken çarpılabilirsin deyince yapamadım. Şimdi bu resim nerede asılı derseniz, daha sonraki bir yenileme projemin bir parçası oldu, sırayla paylaşacağım...

My dream was to hang this shelf, picture, book, decoration combination just behind the toilet seat in the bathroom. The bathroom is so small that ther is no other wall ( except from the ones inside the bath tub) But when my husband said "all the electricity cables are inside this wall you may get struck by electricity while you're drilling a hole on the wall " I couldn't go on. If you're saying then where is this picture combination hanging, it became a part of another renewation project and I will share it later...

Diğer tabloya gelince, evin içinde muhtelif yerleri gezdikten sonra kendine en uygun yeri iki hafta önce buldu, bende "evet yaa, işte burasıymış bu resmin yeri" huzuruna kavuştum.

As for the other picture, after wondering around in different spots of the house it found it's place two weeks ago and made me peacefull thinking "yes, this is the right place for this picture".


Burası bizim bodrum katındaki banyomuz. Bu büyükçe bir banyo, bana karanlık geldiği için pek kullanmıyordum ve o yüzden de pek ihmal edilmiş durumda idi ama resmi takınca bana bir şevk geldi, lambasını değiştirdim, biraz süsledim ve bir anda kullanılabilinir, güzel bir yer haline geldi...

This is our basement bathroom. It is moderately big but as I found it to be too dark I wasn't using it much, so it was deserted in a way. But as soon as I hung the picture I gained my enthusiasm, changed the lighting, decorated it a bit and it turned out to be a very usable nice place. 



Bu tabloların yanında da çok zarif bir teneke kutu çıktı, o da hobi odamda hemen yerini aldı...

Besides these pictures there also was an elegant tin box which immediately found its place in my hobby room. 






Bu da banyomun son hali. Zaten birinci yaptığım değişimi burada paylaşmıştım. Banyo o kadar minik ki içinde resim çekmek bile çok zor, ancak bu kadar çekebildim. Zaten bundan fazla bir klozet birde küvet var...

And this is the last state of my bathroom now. I'de already shared my first renewal in the bathroom here. The bathroom is so small that its even hard to take pictures, thats all I could get. Any way there's only a bathtub and a toilet seat apart from this...