Bugün yine yoğun geçen bir gün oldu benim için. Gece çok geç yatmış olmama rağmen sabah saat 6 sularında kalktık, eşimle beraber... Sarp'ım gelecekti bu saatlerde... Aynı okulda olan yakın bir arkadaşının ailesi otobüsten ikisini de alıp Sarp'ı eve getirecekti, ben de beraberce çocuklarımızla hasret giderelim diye kahvaltı hazırlayayım dedim. Ama tabii İstanbul'dan gelen otobüs olunca saat 9 gibi ancak gelebildi. Olsun... oğlum, Sarp'ım geldi ya, erken uyanmaya değdi... Sonrasında ise gün şöyle geçti... güzel ve uzun süren bir kahvaltı... annemi görmeye gitmek (o'da yazlıktan dün gece gelmişti).... eşimi İtalya'ya yolcu etmek (bayram olduğunu unutup bu tarihi vermiş haftalar önce, her türlü itirazıma rağmen iptal edemedi)... Sarp'ın arkadaşlarını görmek adına evden gidiş-gelişleri, arkadaşlarının onu görmeye gelmesi-gitmesi derken gün bitti...
Today was an another intense day. Although I'de gone to sleep late last night I woke up at around 6 in the morning, together with my husband... My son Sarp would be here any moment... The familiy of one of his close friends from the same uni. would take them from the bus stop and bring Sarp home, So I prepared breakfast so that we could be all together and have a good chat. But of course as it was a bus from İstanbul it could arive at around 9 o'clock. What ever... My son is here, it was worth me waking up early... And then my day was like... A nice and long breakfast... going to see my mum ( she had just returned back from their summer house yesterday night)... Sending my husband off to Italy (weeks ago he had promised to come this week forgetting that it was a holiday period, although I objected to this a lot he couldn't cancel it)... Sarp's going and comming back to the house in the name of visiting his friends, his friend's comming ang going in order to visit him... and the day ended...
Benim sonbahar'la pek aram yoktur... Aslında bu mevsimdeki doğa'yı sevsem de yine de sonbahar karamsar ve hüzünlü gelir bana... Ve bu da dün bitirdiğim sonbahar ipad kılıfı... Sonbahar neşesi...
I don't like autumn much... I like the nature in this season but still I percieve autumn to be a bit pessimistic and sad.... And this is the autumn ipad case that I'de finished yesterday... Autumn joy...
ay ne güzelmiş nilüferim...gerçek sonbahar neşesi olmuş kılıfın :) ellerine sağlık...sarp'ına kavuşmana da çok sevindim canım..doya doya hasret gider,o gidince fena bırkalıycam seni :)) sevgiler
YanıtlaSilSibelcim, beğenmene sevindim... Bırkalamak ne demek anlamadım ama... Neyse göreceğiz yakında desene... İyi bayramlar...
Sil:)) bir arkadaşımın anneannesinin lafı...o kadar uzun zamandır kullanıyorum ki herkes biliyor sanıyorum ama sadece bizim iş yerinde geçerli olduğunu unutuyorum bazen :) bırkalamak: rahat bırakmamak,kurcalamak,taciz etmek :)
YanıtlaSilsana da iyi bayramlar canım
Kelimeyi hiç bilmiyordum ama yukarıda tarif ettiğin tanımı hissettirmiş bana her nasılsa... sevgiler
Siloyyy bayıldım!!!harika çanta olmuş bu yahuu! Nilüfer Hanım, asıl sizin bu yaptığınız iş için sabır gerek o kumaşları küçük küçük kes, monte et, dik uzun iş yahuu!! ama ne güzelliktir bu yaa :)ellerinize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Herkesin sabrı başka işlerde diyeceğim ama yinede sizin sabrınız benim sabrımı döver... Sevgiler
Silben bunu yenı gördümmmm:(( ayy neler kacırmısımm....
YanıtlaSilYok kaçmaz merak etme...:)) Teşekkürler...Sevgiler...
SilÇok güzel olmuş bu Nilüfer Hanım... Detaylara ve renklerin uyumuna bayıldım. Çok güzel çok :)
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim.. Sevgiler
Sil