23 Şubat 2012 Perşembe
İsyan-Rebellion
Bu "Havayı koklayan adam" yine sabah, sabah mesaj atmış, Pazar gününden itibaren hava yine, yiinnee, yiiiinnneeee karlı olacak diye. ("Havayı koklayan adam" = hava durumu haber servisi). Ben çok sıkıldım bu kardan, kıştan, soğuktan, lahana gibi giyinmekten, ışıksızlık tan... Neyse ki saatlerin alınmasına 37 gün kalmış. Bu gün benim için hep çok önemli olmuştur, hatta bir arkadaşımla tebrikleşiyoruz o gün geldiğinde. Zaten görmüşsünüzdür, bloguma gün sayacı ekledim, o muhteşem güne kalan süreyi belirten. Herhalde o saatten sonra kar yağmaya, hava soğumaya utanır, düşünür biraz Bahar'a saygısızlık etmeyeyim, onun vaktinden çalmayayım diye. O gün geldiğinde elimde kitabım, sehpada kahvem açık havada bir yerlerde rahat bir şeyin üzerinde keyif yapıcam, tenimde güneş ışınları, burnumda çiçek-çimen kokusu...
"The man who smells the weather" has texted me again this morning saying it's going to snow again, agaiiin, aaaggaaaiiiin. ("The man who smells the weather" = weather forecast servise). I'm so bored of the snow, the winter, the cold, having to dress up like a cabbage, the dark... Thankfully there is 37 day's left for the time to change. This day has always been very important for me, we even congradulate each other with a friend on this day. Anyway you would have seen that in my blog I have added a day count that implies the day's left for that gorgeous day. I should think that, after this date the weather will be ashamed to snow and be cold and think that it should not be disrespectful to the spring by steeling it's time. When that day comes, I will have my book in my hand, my coffee on my side table and enjoy myself in the open air somewhere with the rays of the sun on my skin and the smell of flowers and grass in my nose...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder