30 Mayıs 2012 Çarşamba

Ben niye blog yazmakla bu kadar uğraşıyorum ki? - Why am I bothering in keeping up this blog?

Bu blogu açmaya karar verme sebeplerimi inanın ki hiç hatırlamıyorum (o kadar farklı bir şey buldum ki asıl amacım önemini yitirdi). Hatta açtıktan sonra hep kendime sordum "çok vakit harcıyorsun blog yazmak için bunun anlamı ne?" diye...ama çok kısa sürede anladım anlamını. Burası sanal bir dünya olmakla beraber birçok gerçekliği de kendi içinde barındırıyor. Hiç tanımadığı insanlarla sadece yapılan yorumlar aracılığı ile bir bağ kurabiliyormuş meğer insan. Hani biriyle tanıştığımız zaman o insanla ilgili bir hissimiz olur ya... seversek enerjimiz tuttu deriz, işte burada da enteresan bir şekilde görmeden, duymadan hissedebiliniyormuş ve enerjiler de birbirini tutabiliyormuş meğer...

I really don't remember my intetion in starting this blog (I found so many other things that my core intention lost it's purpose). Even, after I started I asked myself, "you are spending a lot of time to write this blog, what's  the meaning of this?"... shortly after I understood the meaning. Although this is a virtual world it still hosts a lot of authenticity. Apparently one can bond with unknown people only via comments. You know when we first meet someone we have a fealing about that person... If we like her or him we say our energies matched. Interestingly enough here one can feel the other person without seeing or hearing them and so enegies apparently can match.

Bu yeni kavramdaki arkadaşlarımdan biri bir çoğunuzun Turuncu Oda olarak bildiği Sibel... Yoğun iş temposuna rağmen inanılmaz praktiklikte yapılası projeleri kendisi yapıyor yada internetten arıyor buluyor ve paylaşıyor. Ben onun blogunu hem içerik olarak hemde kurgu olarak beğeniyorum. Bundan bir kaç hafta önce blogunun başlığın kendi hazırladığı resimlerden oluşuyordu (şimdi kaldırmış). Ona nasıl yapıldığını sordum... önce bana kullanılan programların isimlerini yolladı ve sonra da dedi ki bana resim yolla ben sana hazırlayıp göndereyim, hiç uğraşma... Zaman içinde ben o uğraşmasın zaten çok yoğun çalışıyor diye ona kıyamadım aynı zaman da istediğim resimleri bulmaya vakit ayıramadım vs. Günün birinde bir mail geldi, niye resimleri yollamıyorsun? diyordu mailinde... Tamam yollayacağım derken yine bir koca hafta uçtu gitti... Bugün sabaha ondan gelen yeni bir mail ile günaydın dedim. "Sen resim yollamadın, ben kendimce bunları hazırladım, beğenmezsen koyma, değişiklik istersen haber ver..." diyordu.
Hepsini tek tek denedim blogumda nasıl olacak diye...Hepsi güzel, nasıl karar vereceğim ki? Bir tanesini şimdilik koydum, zaman içerisinde değiştiririm artık...
Sibel cim, sana içtenliğin, sıcaklığın, zerafetin için teşekkür ediyorum çok... İyi ki bu blogu açmışım...

One of my friends in this new concept is Sibel whom most of you know from Turuncu Oda... Despite her very intense job she produces or finds from the internet very practically doable projects and shares them.  I love her blog both in context and in layout. A couple of weeks ago she had a header that contained pictures of her blog (she has removed it now) and I asked her how she did it... First she sent me the software program names that she uses and then told me to send her pictures so that I don't bother with it, she can do it for me... In time didn't have the heart to do so because I didn't want to bother her as I knew that she was on an intense work schedule and plus I couldn't spare any time to find my desired pictures etc. One day I recieved a mail saying "why haven't you sent the pictures?" ... I told her that I would, but another week flew by rather quick... Today I greeted the morning with another email she had sent. "You didn't send me any photos, I prepared this with the photos of my choise, if you don't like it don't use it, if you want something to be different just say..."
I tried each of them to see how it will look on my blog... They are all beatiful, how am I supposed to decide? Anyway I used one and I will switch to another in time...
Dear Sibel I thank you for your sincerity, warmth, grace... I'm so glad that I stated this blog...

İşte Sibelin gönderdiği harika başlıklar... İlk resimdeki çanta da Sibel in çantası...

And here are the wonderfull headers Sibel has sent... The bag in the first picture is Sibel's bag...






19 yorum:

  1. Bende yeni başladı blog yazmaya ama aynen senin gibi düşünüyorum, birbirini görmeyen insanlar nasıl sıcak dostluklar kuruyorlar ve nasıl yardımseverler birbirlerine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlknurcum ben senin bloguna ulaşamadım. (İsmi tıklayınca çıkmıyor). Bu sanal dünya benim şimdiye kadar uzak durduğum bir dünya idi, deslerdi ki bunları bulacaksın, deneyimleyeceksin inanmazdım doğrusu. Yine içgüdülerim beni doğru yönlendirmiş... Sevgiler

      Sil
    2. Pardon buldum, Emreyi görünce hatırladım... Ama yinede isimden ayar yapabiliyorsun. Ben de çok boğuşuyorum bununla aslında, bazen yorum bıraktığım yada izleyicisi olduğum yerlerde kendi ismime tıklayarak bakıyorum, hiç bir şekilde blogum görünmüyor, anlamış değilim, tek tek mi bu ayarı yapmak gerekiyor acaba?

      Sil
  2. Aynen katılıyorum, çok sevdiğim, çok iyi anlaştığım insanlarla tanıştım, her birini sanki yıllardır tanıyorum, iyi ki başlamışım blog yazmaya... Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım birçoğumuzun bir iyiki si var bu konuyla ilgili... Sevgiler

      Sil
  3. Kiskandim:) turuncuoda takipcisi olarak bizim neyimiz Eksik bende istiyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla ben kendi eksiğimi biliyorum; bunu yapabilme bilgisi... Bence Sibel bunu nasıl yaptığını hepimize anlatsın derim...:)) Sevgiler

      Sil
  4. aynen canım ya bende 4 aydır yazıyorum.ama bu kadar yardım sever samimi insanların olması benimde çok hoşuma gidiyor.yeni olduğum için bir çok şeyi bende bilmiyordum.sağolsun blog arkadaşlarım sorduğum her soruya samimiyetle cevap verip,yardımcı oldular...sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet hakikaten beklenmedik güzellikte bir dünya bu, ben de yeniyim ve iyi ki gelmişim... Sevgiler

      Sil
  5. ben de seviyorum bu blog dosluklarını ve insanlar gerçekten samimiler,hepimizin böyle doslukları olması çok güzel
    senin adına ben de sevindim ,dostluğunuz daim olsun ,Sibel hanımın ellerine sağlık çok zarif bir bayanmış ,yeni resimlerini güle güle kullan
    sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş cum... kötü bir günümde yazdığı onlarca yorumla beni güldürebilen, günümü değiştiren arkadaşım... evet dostluklar her yerde, her ortamda güzel... Yine, yeniden, her zaman teşekkürler...

      Sil
  6. Benim blogumda çok yeni ve sanal arkadaşlıklara ben de sıcak bakmıyordum ama çok yanılmışım.Çok güzel arkadaşlarım oluşmaya başladı bende iyi ki yapmışım diyorum.Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ummadık taş baş yarar demişler, ikimizin de başı yarıldı desene... Kocaman sevgiler

      Sil
  7. Nilüfercim ortak arkadaşımız olan Turuncu Oda'ya olan teşekkürlerimi buradan ona tekrar etmek isterim,sen ona olan duygularını çok güzel ifade etmişsin,aynı duygularla bana paylaştığı bunner'ı zevkle blog başlığına koydum ve ona sevgilerimi altına notumu yazarak gönderdim.Ben de ona böyle teşekkür edebiliyorum.Gerçekten çok şanslı olduğumu düşünüyorum,benim bloğum sizlerden yeni sayılır ancak sizlerin arasına bu kadar çabuk girebilmem bile benim için büyük bir adım çünkü ben siz leri bloğum yokken takip ettiğimde sizlerle diyaloğa geçebilmem aklımın ucundan bile geçmezdi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buradan anlaşılıyor ki ikimiz de Sibel'e teşekkürlerimizi sunuyoruz ve hepimiz şanslıyız birbirimizi tanıdığımız için... Sevgiler

      Sil
  8. çok kötü bir günün sonunda eve gelip rahatlamak amacıyla pc nin başında böyle bir şeyle karşılaşmak inanılmaz mutluluk verici...uzun zamandır bu kadar utanmamıştım...tüm güzel sözlerin için çok teşekkür ediyorum nilüfer..sende çok nazik ve duyarlı bir insansın,benim için böyle bir yazı hazırlaman inanılmaz..çok teşekkür ederim..nasıl yaptığımı anlatmaya gelince: seve seve yaparım ama uzunca bir yazı hazırlamam gerekir,hem de bayağı uzun:)) asla hazırlamaktan çekinmem fakat ne kadar zaman sonra hazır olur söz veremem...ama buradan senin aracılığınla duyurayım,izleyicim olan herkese bir banner borcum olsun:))yaşasın blog arkadaşlığı:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibel cim, niye utanıyorsun? işte sen... bunu ziyadesiyle hak ettin. Bak yine sen "senlik" yapmışsın, herkese banner hazırlamayı vaadetmişsin. Güzel arkadaşım, yüreğine sağlık... yaşasın blog arkadaşlığı:))

      Sil
  9. Hepsi çok güzel olmuş. Turuncu oda benim de çok sıcak ve keyifli bulduğum bi blog. Ellerine sağlık.

    Bu arada yazın çok hoşuma gitti. Bir süredir aynı şeyleri düşünüyordum ben de. Burası bir arkadaşlık sitesi değil ve hiç tanımadığın onca insanın seni izlemesi, yaptıklarına yorum yazması, beğenmesi ne garip ne keyifli bir duygu değil mi.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nurgülcüm çok haklısın burası güya arkadaşlık sitesi değil ama ben anladım ki çok güzel bir arkadaşlık sitesiymiş burası. Aslında bir anlamda hayatın bir açığını da kapatıyor çünkü hayatımızdaki herkes yaptıklarımıza-hobilerimize ilgi duymayabiliyor ama burada bu ilgiyi duyan bir kitle bir araya geliyor, zevkler ve renkler uyuyor bir anlamda... Güzel yorumun için teşekkür ederim... Sevgiler

      Sil